Yapı Denetimde Havuz Sistemi Yumuşatılıyor Mu?
2019 yılında hayatımıza giren havuz modeli, yapı denetim sisteminde oldukça iyi kazanımların elde edilmesini sağladı. Yapı denetim firmalarının mü...
2019 yılında hayatımıza giren havuz modeli, yapı denetim sisteminde oldukça iyi kazanımların elde edilmesini sağladı. Yapı denetim firmalarının müteahhit firmalarla doğrudan para ilişkisinin kesilmesi yapı denetim firmalarının elini oldukça güçlendirdi. Ancak sistemde bazı sorunların olduğu da göz ardı edilemez bir gerçek haline geldi.
Bazı Yapı Denetim Firmaları İlave Paralar İstedi
Havuz modeliyle beraber, işlere rastgele atanan yapı denetim şirketleri zaman zaman mesafe olarak kendilerine uzak kalan işleri de almak zorunda kaldı. Öyle ki çok küçük bir iş için bile yüzlerce kilometre mesafe katetmeleri gerekiyordu. Bu da hem maddi açıdan hem de iş gücü açısından firmaları zarar ettiriyordu.
Yakinen bildiğim örneklerde, küçük bir ilçenin küçük bir projesi için yapı denetim personelleri sahaya gidiyor, geliyor ve normalde pek çok yapının kontrolünü sağlayabilecekken koca bir günü tek bir işle bitirmek zorunda kalıyorlardı. Yapı denetim firması için bunun nasıl bir iş gücü kaybı olduğunu hayal edebilirsiniz.
Tabi sadece yapı denetimlerin mağduriyetini dile getirmemek lazım. Piyasada konuşulan farklı örneklerde de beton dökümü için yapı denetimden sıra alamayan müteahhit firmaların, işleri hızlı çözülsün diye yapı denetim firmalarına beton başına ilave ücret ödediği de konuşulanlar arasında. Yani bazı yapı denetim firmaları da sütten çıkmış ak kaşık değil. Ama ben kendi şehrimde böyle bir uygulama görmedim. Yine de bu gibi durumların müteahhit firmaları mağdur edeceği de ortada.
Yapı denetim firmalarının haklarını savunmayı kendime görev bilsem de; "nasıl olsa havuzdan iş gelecek" düşüncesi; firmaların tekelleşmesine ve rekabet koşullarının ortadan kalkmasına, dolayısıyla hizmet kalitesinin de yerle bir olmasına neden oldu. Bu da göz ardı edilemez bir gerçek.
Çözüm Önerileri Masada
Müteahhit firmaları temsil eden kuruluşlar uzun süredir havuz sisteminin oluşturduğu bu gibi sorunlara çözüm bekliyor. Çözüm arayışındaki ortak çalışmaları yapı denetim firmalarını temsil eden kuruluşlar da yakından takip ediyor. Geldiğimiz noktada da bazı çözüm önerileri masaya yatırılmış görünüyor.
Havuzdan 3 Adet Firma Çıkacak
Listenin başında havuz modeline gedik açan bir öneri var. Buna göre 500 metrekareden daha küçük yapılarda havuzdan 3 adet yapı denetim firmasının çıkması gündemde. Müteahhit firma bu üç yapı denetimden birini seçerek inşaatına başlayabilecek. Ancak bu öneri ile ilgili endişeler de yok değil.
Dile getirilen endişelerin başında, "meclise 500 metrekare sınırı ile giren maddenin bir anda 1.500 metrekare veya daha fazla olması" konusu geliyor. Böyle bir kararda yapı denetim firmalarını temsil eden kuruluşların hoşnut olmayacağı açık. Basına servis edilen haberlerde ise böyle bir metrekare sınırından bahsedilmemiş. Oysa ki bir metrekare sınırının olacağı kesin gibi.
Büyük Şehirler Bölgelere Ayrılacak
Yapılması planlanan değişikliklerden bir diğeri de büyük şehirlerde yaşanan ve yapı denetim firmalarını zorlayan ulaşım konusu ile ilgili. Yapılacak değişikliğe göre büyük şehirler bölgelere ayrılacak ve her yapı denetim firmasına kendi bölgesindeki işler paylaştırılacak.
Müteahhitlerin de İstekleri Var
Müteahhit firmaları temsil eden kuruluşların, 400 metrekare altındaki işlerde yapı denetim firmalarının tamamen devre dışı bırakılması isteği de gündemde. Talep kabul edilirse 400 metrekareden daha küçük işler; proje müellifinin ve şantiye şefinin kontrolünde ilerleyecek. Yapı denetim firmaları bu işlerde mesul olamayacak.
Ayrıca kanunen yapı denetim firmaları ile arsa sahiplerinin anlaşması gerekirken uygulamada bu anlaşmaları daima müteahhit firmaların yapması ve müteahhit firmaların bu gideri faturalaştıramaması gündeme geldi. Talep kabul edilirse müteahhit firmanın da yapı denetim firmasıyla anlaşma yapması ve bu gideri faturalaştırabilmesinin önü açılacak.
Gündeme getirilen bir diğer konuda da; yapının betonarme aşamasında işçilik yapanlar için resmi bir taşeronluk sistemi kurulmasının ve bu firmalara da (ustalara ve çalışanlarına) yasal sorumluluk verilmesinin gerekliliğinden bahsedildi.
Kulislerde dolaşan bu taleplerle ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Sayfanın en altında yer alan yorum bölümünden yorumlarınızı paylaşın.
2 yorum